MUTLU OLMA SANATI - ARTHUR SCHOPENHAUER

"...çünkü ancak daha ciddi bir felsefe, geçmişi aramanın her zaman, gelecek için endişelenmeninse çoğu zaman işe yaramaz olmasını sağlayabilir; o halde mutluluğumuzun sahnesi, mevcut andır. Bununla birlikte bu mevcut an, her an geçmişe dönüşür ve o zaman da hiç olmamış gibi önemsizleşir. Peki ama mutluluğumuzun yeri neresidir?"

Çok eski tarihlerden günümüze gelmiş, içindeki bilgilerle hala günümüze ışık tutabilen kitaplar bana her zaman oldukça etkileyici gelmiştir. Bu kitap da 1800'lerin başında yayımlanan ve yarattığı felsefik ortamla mutluluk hakkında düşünceleri sorgulatmaya başlayan kısa ama dolu dolu bir kitap. 

Mutluluk denince akla gelen iki felsefe akımından bahsedeceğim önce: Stoacılık ve Makyavelizm. Stoacılıara göre insanın temel amacı mutluluktur. Bu durum ise ancak doğaya uygun yaşanırsa mümkün olabilir. Stocalıar, tıpkı Epikür gibi mutluluğun insanın kendisine bağlı olduğuna inanırlar. Mutluluk dış koşullara bağlı olmamalıdır ilkesiyle, mutluluğu kendi içlerinde ararlar. Bu sayede bir bakıma bir kriz durumunda sakin kalabilmenin felsefisini de yaratmışlardır. Makyavelizm ise Stoizmin tam karşısında yer alır. Makyavelistlere göre amaca giden yolda her şey mübahtır. Bu durumda, insanın kendi mutluluğunu elde etme yolunda diğer insanların mutluluğunu hiçe sayma durumu da mübah olarak görülmektedir. Schopenhauer, bu kitabında bu iki felsefi akımın tam ortasında yer alan  mutlu olma sanatını ele alıyor: Eudaemonoloji. 

Eudaimonia, Sokrates ve Platon'un oldukça fazla kafa yorduğu, türkçeye mutluluk olarak çevrilse dahi tam karşılığının mutluluk olmadığı bir felsefi akımdır. Aristoteles'in bilimsel mutluluğa en yakın Eudaimonia tanımı şu şekildedir: "Eudaimonia ne anlık hazlar ve duygu durumları ile ifade edilen bir ruh hali, ne talih, ne tanrı vergisidir. Mutluluk genel bir oluş halini ifade eder.” 

Schopenhauer, mutlu olma sanatının çok mutlu olmayı düşlemekten değil, acılardan ve kötülüklerden olabildiğince uzak kalmaktan geçtiğine inanıyor. Bu yolda ilerlemek için 45 hayat kuralından bahsettiği Mutlu Olma Sanatı ile, mutluluk üzerine derin bir felsefi düşünme pratiği yapmanızı sağlıyor. Her kural, hem hayat hem mutluluk ile alakalı tavsiyeler barındırıyor. Geçmişi düşünmenin manasız olduğunu, hayal kurmanın mutsuzluğu tetiklediğini ve sadece geleceği düşünerek yaşamanın mutlu olma ihtimalini sıfıra indirdiğini söylüyor. Daha önce, Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı ile birlikte, zen öğretisinden ve anda kalmanın yüceliğinden bahsetmiştim. Schopenhauer de anda kalmanın mutlulukla değerli bir bağlantısı olduğunu savunuyor ancak geleceği düşünmekten tamamen kopmanın da doğru olmadığını inanıyor. Düşünceleri çekmeceye benzeterek, zamanı geldiğinde gerekli çekmeceyi açıp diğerlerinin kapanması gerektiğini ileri sürüyor.

Tıpkı Stoizm akımında olduğu gibi mutluluğun kişinin kendisinde olduğuna inanan Schopenhauer, sık sık şu cümleyi tekrarlıyor: "En büyük mutluluk kişiliktir." Burada, kendine yetebilmekten edinilmiş kişilik kavramına kadar bir sürü konuya değiniyor; insanı kendi mutluluk arayışında kendisi ile baş başa bırakıyor. 

Mutluluğun her insanın en az bir kere sorguladığı bir kavram olduğunu düşünüyorum. Mutlu Olma Sanatı ile bu sorgulama oldukça derinlik kazanıyor. Kitabı okurken mutluluğa bakış açımın biraz değiştiğini ve bazen mutluluğu bu kadar da sorgulamaya gerek var mıydı dediğimi söyleyebilirim ancak içinde okuyup öğrenecek çok şey var. Şimdiden iyi okumalar :)

"O kadar çok sevinçli ve acılı anlar yaşadım ki / İster sevinç olsun, ister büyük acı / Tepki göstermem işin başında." -William Shakespeare, Yeter ki Sonu İyi Bitsin.

Stoacılık ile alakalı keyifli bir podcast dinlemek isterseniz: Stoacılık: 
Sakin Kalabilmenin Felsefesi / Bu Mu Yani?




Schopenhauer, Arthur. Mutlu Olma Sanatı. İstanbul: Can Yayınlar, 2021.



Yorumlar

  1. Yine mükemmel bir anlatım ve mutluluk veren bir tanıtım olmuş...
    Nerdeyse ‘kitabı okumaya gerek yok konuyu anladım’ diyesi geliyor insanın ...
    En büyük mutluluk insanın kendi içinde , kendi bakış açısında galiba...

    YanıtlaSil
  2. Yine mükemmel bir anlatım ve mutluluk veren bir tanıtım olmuş...
    Nerdeyse ‘kitabı okumaya gerek yok konuyu anladım’ diyesi geliyor insanın ...
    En büyük mutluluk insanın kendi içinde , kendi bakış açısında galiba...

    YanıtlaSil
  3. Mükemmel bir anlatım olmuş…

    YanıtlaSil
  4. Tanıtım için teşekkürler , nasılda güzel anlatmışsınız.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Yalnız Ben Değilim - Jean-Louis Fournier

DOKUZ ÖYKÜ - J.D. SALINGER