Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR DİNOZORUN ANILARI - MÎNA URGAN

Resim
 "Çünkü bizi derinden yaralayan olayları hiç anmamak, tümüyle unutmak, daha doğrusu unutmuş gibi davranmak zorundayız yaşamaya devam edebilmek için." Hayatımda okudum en değerli kitaplardan biri benim için  Bir Dinozorun Anıları.  Kitaba başlamdan önce sadece anılardan oluşan 350 sayfalık bir kitabı okuyacak olmak gözümde büyümüştü. Sonlara doğru ise hem okudukça okumak istedim hem de keşke hiç bitmese dedim. Çok içten bir kitap. Bir zaman sonra  Mîna Urgan'a o kadar alıştım ki sanki hayatımdan biriymiş gibi hissettim. Bir yandan da anneanneme benzettiğim için çok yakın hissetmiş olabilirim kendisine. Dediğim dedik tavırları, gerçekten çok bilmenin verdiği o bilge havası bana sürekli onu hatırlattı :)  Mîna Urgan'a birçok açıdan saygı duydum. İnandığı doğrulardaki kararlılığı ve hayatını tüm gerçekliği ile bize yansıtışı oldukça etkileyiciydi. Bir yandan özellikle Türk edebiyatından aşina olduğumuz bir sürü isimlerin de bulunduğu anılar okurken, bir yandan da hayata d

GÖRME BİÇİMLERİ - JOHN BERGER

Resim
  "Bugün biz geçmişin sanatını hiç kimsenin görmediği bir biçimde görüyoruz. Aslında bambaşka bir şekilde algılıyoruz." Görme Biçimleri 7 bölümden oluşan ve geçmişte resmedilmiş tablolar üzerinden kişisel ve toplumsal bakış açılarını açıklayan, anlatan, sorgulatan bir kitap. Bu bölümlerden bazılarında herhangi bir yazı yok. Resimler ve fotoğraflar ile okur baş başa bırakılmış; nasıl yorumlayacağınız size kalmış. Diğer bölümlerde ise farklı bakış açılarının ve "görme biçimleri"nin nelerden beslendiğini, nasıl somut bir hale büründüğünü çeşitli eserler üzerinden bizlere gösteren bu kitap, olaylara karşı bakış açınızda değişikliğe yol açacak ve ufkunuzu genişletecek nitelikte.  Bu kitapla birlikte, imgelerin dönem, toplum, insan, görüş gibi etkenlerle nasıl farklı görülebileceği, dönemin algılarının resmetme eylemine nasıl yansıdığı ve fotoğraf ile resim arasındaki bilinmeyen ayrımlar sade ve şaşırtıcı bir şekilde açıklığa kavuşuyor.  Bakmak ile görmek arasında fark ol

AZİZLER VE ALİMLER - TERRY EAGLETON

Resim
 "Dehşeti ne kadar kalın çizgilerle resmedersen, umudu o kadar söndürürsün." Azizler ve Alimler,  marksist edebiyat kuramı üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınan Eagleton'un tek romanıdır. Devrim, sınıf farklılıkları, bağımsızlık mücadelesi gibi konulara değinerek ve yaşanmış olayların üzerine yeni bir sayfa açarak İrlanda'nın bağımsızlık sürecine yeni bir bakış açısı getiren Eagleton, bu kitap ile çok farklı bir tartışma ortamı yaratmış.  Filozof Ludwig Wittgenstein ile dil bilimci Nikolay Bahtin'in arasında geçen diyaloglarla felsefik bir tartışma ortamının içindeyken İrlanda'nın bağımsızlık önderlerinden James Connolly ve Ulysses'in Leopold Bloom'unun da bu tartışmanın içine girmesiyle anlamakta zorlandığım bir sürü konuyu sorguladım kitap boyunca. Bu nedenle kitabı okumadan önce belli bir bilgi birikimi gerekli olduğunu düşünüyorum. İrlanda'nın tarihi hakkında temel birkaç bilgi edinmek, bağımsızlık süreçlerini bilerek okumaya başlamak daha anl

MUTLU PRENS - OSCAR WILDE

Resim
"Nereyi seversen orası senin dünyandır." Oscar Wilde'nin beş öyküsünden oluşan ve masalsı ögeler taşıyan bu kitap, kısacık ama iç ısıtan bir kitap. Hem gülümseten hem de sözde çocuklar için yazılmış gibi düşünülse de her yaştan insanı düşündürten öyküler bunlar. Alt manalarını fark ettiğimde okuduğum öykülerin değerinin farkına vardım. Tatlı bir dil eşliğinde var olmayan ögelerle var olan problemleri sorgulamanızı sağlıyor. Kısa bir kitap okumak, hoş vakit geçirmek ve aynı zamanda kendinize yeni bilgiler katmak isterseniz Mutlu Prens güzel bir seçenek olabilir. Bol gülümsemeli okumalar :) Wilde, Oscar.  Mutlu Prens. İstanbul: İş Kültür Yayınları, 2019.

SIRÇA FANUS - SYLVIA PLATH

Resim
" Gri kadife koltuğa yaslanıp gözlerimi kapadım. Sırça fanusun havası çevremi sarmıştı, kımıldayamıyordum." Kendisini şiirlerinden tanıdığımız Sylvia Plath'in tek romanı olan  Sırça Fanus,  oldukça depresif ve karamsar havaya sahip bir kitap ancak bunu okurken fark edemiyorsunuz. Okurken her şey normal ve olağan geliyor. Eshter'in intihar denemeleri mesela. Sonrasında düşününce çok acı gelen bir sürü olay okurken sanki olması gerektiği gibi gerçekleşiyor hissini veriyor.           Herkesin kendine ait bir "sırça fanus"u var; kimisi bu fanusun dışında, kimisi içinde sıkışmış, kimisi ise içinde ve mutlu. Eshter bu fanusun içinde kapana kısılmış hissedenlerden. Bulunduğu hayata ait hissetmeyen, toplumun "dışında" kalan bir karakter ve kitap boyunca Eshter'in kendi sırça fanusundan nasıl sıyrıldığını okuyoruz. Sylvia Plath ise bu durumu oldukça yalın ve sade yansıtmış.      Kitaptaki çoğu olay Plath'in hayatıyla benzerlikler taşıyor.  Sırça Fan

FRANNY VE ZOOEY - J. D. SALINGER

Resim
  " Bir şey oluyor ve sen de Tanrıyı görüyorsun, hepsi bu."      İlk yorumum ve harika kitabımla karşınızdayım. J.D Salinger'den okuduğum ilk kitap olan Franny ve Zooey'nin yeri bende hep ayrı oldu. Okuduğum zaman idrak etmem oldukça zor olmuştu, sindirmem uzun sürmüştü. Herkesin kendi içinde bir yerlerde halledemediği ya da halletmeye korktuğu derin konulara değinen bu kitap, Glass ailesi ile birlikte gerçekleri sorguluyor ve sorgulatıyor. Zaman geçtikçe ve düşünceler değiştikçe sorgulanan şeyler de farklılık gösterebiliyor. Dolayısıyla her okunuşta çok farklı manalar çıkarmanız mümkün. Evet, okuması zor bir kitap ancak bazı sayfaları tekrar tekrar okunmayı hak ediyor.      Beni kitaba bağlayan en kuvvetli şey Franny'nin hissettiklerini gerçekten benim de hissettiğimi bana fark ettirmesi oldu. Franny'nin düşünceler içinde kayboluşu karşısında Zooey'in bağıra çağıra Franny'nin duygularına tercüman oluşu tokat gibi çarpıyor insanın yüzüne. Glass ailesin