MARTI JONATHAN LIVINGSTON - RICHARD BACH

 "Sadece en yükseğe çıkanlar en uzağı görebilir."

    Alışageldiğimiz, sahilde insanların attığı ekmek lokmalarını bekleyen, sahil kenarından ayrılamayan, kanatları sayesinde özgürlüğün sınırlarını zorlayabileceklerinden habersiz olan martıların aksine; özgür olabileceğinin farkında olan ve diğer martılar gibi olmamak, onların yanında kalamamak pahasına kendi inandığı gerçeklerin peşinde koşan Martı Jonathan Livingston'un hikayesi bu kitap. Yani, herkes gibi olmadıkları için toplum tarafından "garip" görülenlerin, dışlananların hikayesi. 





Martı Jonathan, ona atfedilen kalıplara sığmayı reddeden, sınırlarını zorlayarak arzularının ve inandıklarının peşinden giden bir martı. Kitap boyunca Jonathan'ın kendini buluşunun, birey oluşunun hikayesini okuyoruz. Daha yükseğe uçabileceğine inanan, pes etmeyen, gerçek özgürlüğün, yani aslında gerçekten yaşamanın peşinden koşan Jonathan'ın hikayesini okurken kendi içinizdeki Jonathan'ı fark etmeye başlayacaksınız. 

"En iyi hıza ulaştığın an, cennete de ulaşmış olacaksın Jonathan. Ve bu saatte bin mil, bir milyon mil hızla ya da ışık hızıyla uçmak anlamına gelmiyor. Çünkü rakamlar sınırları belirler; iyinin, mükemmelin sınırları yoktur. Mükemmel hıza ulaşmak oğlum, orada olmak demektir."

Çok derin bir felsefeye sahip olan bu kitap, başucu kitabı olabilecek nitelikte. Din felsefesinden, toplum eleştirisine kadar bir sürü alandan izler bulabileceğiniz bu öykü, altını çizip defalarca okuyabileceğiniz birbirinden güzel cümleler barındırıyor. Richard Bach'ın pilot oluşu ise oldukça manidar. Uçmanın verdiği özgürlük hissini martıların üzerinden anlatarak herkesin içindeki Jonathan'ı açığa çıkarmasına sebep olan Bach, kitabına sığdırdığı birbirinden güzel fotoğraflar sayesinde Jonathan ve arkadaşları arasındaki diyalogları görmemizi sağlamış. 
Kitabının dördüncü bölümünü çok sonradan eklediğini söylüyor Richard Bach. Başta bu kitaba dahil edilmeye gerek bulmadığını ancak sonrasında kendisinin reddettiği şeyleri yazdıklarının reddetmediğini belirterek son bölümü de okuralarına sunuyor. Düşünmeye değer düşünceleri ve okumaya değer hikayesi ile Jonathan size hiç de uzak gelmeyecek.  Ve sizi sorgulayacak bir sürü yeni düşünceler ile baş başa bırakacak.


"Acaba biz, dünyamızdaki özgürlüğün bitişini izleyen martılar mıydık?" 

Richard Bach'ın kitabını nasıl yazdığını anlattığı kısa ama keyifli röportajını izlemek isterseniz:

Bach, Richard. Martı Jonathan Livingston. Epsilon Yayınları: İstanbul, 2020.

Yorumlar

  1. Öyle merak ettim ki , mutlaka okumalıyım dedim kendi kendime...
    Belkide özgürlüğü çok önemsediğim için olabilir, belkide martıları... Kim bilir ..?
    Öneri için sonsuz teşekkürler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Yalnız Ben Değilim - Jean-Louis Fournier

SINIRLARI AŞARAK YAŞAMAK - BENEDICT ANDERSON

BİR SÜRE YERE PARALEL GİTTİKTEN SONRA - BARIŞ BIÇAKÇI