YALNIZLAR - ZAVEN BİBERYAN

 "Hayat bilir misin neye benzer, Madam Yeranik? Rüyanda denizi görürsün, sana olmuş mudur hiç? Yüzmek istersin. Tam yüzeceğin anda kurur, kendini yere yatmış bulursun. İstanbul'un karına da benzer. Şehri örter, sevinirsin. Kalkayım gezeyim, kartopu oynayayım dersin. Bir de bakarsın, erimeye başlamış, sokaklar çorbaya dönmüş. Çamura batarsın."




    Hepimiz aynı yerde yaşıyor, aynı olayların sonuçları ile mücadele ediyoruz ama birbirimizden habersiziz, tamamen yabancılaşmış durumdayız. Biberyan bu romanında tam olarak bu yabancılaşmayı okutuyor bizlere; iki gün içerisinde biri Türk biri Ermeni iki farklı ailenin başından geçenleri, hissettikleri ortak duygu olan "yalnızlık" üzerinden anlatıyor. 
    Zengin bir Türk ailesinin evlatlığı olan Gülgün'ün zengin olma arzusu, yaşadıkları, düşünceleri yalnızlığın tüm çelişkilerini içinde barındırıyor. Kitabı okurken Gülgün ile geçirilen zaman sayesinde toplumsal baskının ve benlik sorununun sonuçları gün yüzüne çıkıyor. 
    Öte yandan, Ermeni ailesinde yaşanan iç çatışmalar, insanları kalıplar içine sokarak genelleştirmeye çalışan bu dünyada var olduğumuzu ve bu durum ile birlikte gelen yalnızlık hissini sonuna kadar hissettiriyor. Kitap boyunca okuduğumuz bu iki ailenin hayatı ise hiç kesişmiyor. İki aile de yanlarında olup bitenlerden habersiz, kendi yalnızlıkları ile yaşamaya devam ediyor. 
    Yalnızlar romanı içinde bir sürü toplumsal konuyu barındıran, farkındalık kazandıran bir kitap. Bireyselleşmenin getirdiği yalnızlık ile toplumsallaşmanın getirdiği ötekilik duygularını birleştirerek kendi yalnızlığımızı sorgulayacağımız bu kitap, anlatmakla yetmeyecek değerli mesajlar içeriyor. 
Theodor W. Adorno'nun "Neye uyum sağladığını bilmeden uyum sağlamalısın; zaten var olana ve onun gücüne, her yerde hazır ve nazır oluşuna tepki olarak herkesin zaten düşündüğüne uyum sağlamaktır bu." sözleri hayatta kalabilmenin, özgürlükten uzak "uyum sağlama" durumu ile gerçekleşebileceğini ileri sürerek bu romanın anlatmak istediklerini pekiştiriyor. Yalnızlar ise topluma uyum sağlayamayan ya da sağlamak istemeyenlerin yalnızlığı ile bizleri baş başa bırakıyor. 

Adorno, Theodor W. Kültür Endüstrisi Kültür Yönetimi. İstanbul: İletişim Yayınları, 2013.
Biberyan, Zaven. Yalnızlar. İstanbul: Aras Yayınları, 2019.
Fotoğraf: Ara Güler

Yorumlar

  1. Hayat insanın algılama yeteneğiyle ilintili bence...
    Çoğu insan kalabalıklar içinde yalnızlığı tercih ediyor,bir kısmıda yalnızlığını paylaşacak kalabalıklar arayışında...
    Asıl erdem ; her ortamda kendine güvenip, yetebilmekte belkide...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tek Yalnız Ben Değilim - Jean-Louis Fournier

DOKUZ ÖYKÜ - J.D. SALINGER

SINIRLARI AŞARAK YAŞAMAK - BENEDICT ANDERSON